Tekirdağ halkının büyük umutlarla beklediği, yapımı yıllar süren Büyükşehir Belediye Hizmet Binası, hizmete açıldıktan sonra da sorunlarıyla gündemden düşmüyor. Şehir merkezinde tüm gözlerin üzerinde olduğu bu yapının artık sadece mimarisi değil, barındırdığı tehlikelerle de konuşulması gerekiyor.

ÇÖKEN PARKELER, KIRILAN AYAKLAR

Belediye binasının çevresine döşenen ve yayaların kullanımına sunulan parke taşları, adeta bir tuzak gibi. Kısa sürede çökmeye başlayan zemin yüzeyleri nedeniyle birçok vatandaşın ayağı kırıldı veya incindi. Gün geçmiyor ki sosyal medyada, "Belediye binasının önünde düştüm", "Ayağımı burkuldu", "Annem hastanelik oldu" gibi mesajlara rastlanmasın.

Henüz kesin kabulü yapılmamış bir binada bu denli ciddi altyapı sorunlarının yaşanması, halkın can güvenliğini hiçe sayan bir yönetim anlayışının tezahürü değil de nedir?

ALERJİYE SEBEP OLAN HALILAR

İç mekânda kullanılan halı kaplamaları ise ayrı bir tartışma konusu. Belediye çalışanlarının birçoğu alerjik reaksiyon gösterdiklerini, göz yanması, burun akıntısı ve nefes alma zorlukları yaşadıklarını bildiriyor. Sağlıklı çalışma koşullarını sağlamakla yükümlü olan bir kurumun kendi personelini sağlık sorunlarına mahkûm etmesi kabul edilemez bir durumdur.

TADİLAT MÜMKÜN DEĞİL ÇÜNKÜ "Yarışma Projesi"

Binanın iç ve dış tasarımı, mimari bir yarışma sonucu belirlendiği için hiçbir değişiklik yapılamıyor. Halk sağlığı ve çalışanların güvenliği hiçe sayılarak "estetik dokunulmazlık" ilkesi dayatılıyor. Oysa kamu yapılarının öncelikli amacı; güvenli, erişilebilir ve sağlıklı ortamlar sunmak olmalıdır, mimari heykel olmak değil.

UYARIYORUZ

Tekirdağ halkı, çöküp duran zeminler, nefes almayı zorlaştıran halılar ve yapılmamış kabul işlemleriyle değil; güvenli, sağlıklı ve işlevsel kamu yapılarıyla anılmak istiyor.

Buradan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi yetkililerine açıkça sesleniyoruz:

Halkın can ve sağlık güvenliğini riske atan bu ihmalkârlığa derhal son verin! Gerekiyorsa mimarıyla, yüklenici firmayla, proje ekibiyle masaya oturulsun; ama önceliğiniz her zaman insan hayatı olsun. Gecikmeden müdahale edilmediği takdirde, yaşanacak her kazanın ve sağlık sorununun vebali doğrudan size ait olacaktır.