Özkan DİKMEN
SANDIĞA SAYGI


SANDIĞA SAYGI


Yeni bir seçim daha gelip attı. Hafta sonu herkes vatandaşlık görevini yerine getirmek için sandıklara gidecek. Partileri içinde birbirlerine kızan, kırılan, küsenler ise her ne olursa olsun mutlaka sandığa gitmeli. Unutmayın kendi partinize kızıp vermeyeceğiniz her oy diğerine yarayacaktır.


Bu seçim çok ilginç tablolarla karşı karşıya kaldık. Yalan yok, yerel basınla fazla içli-dışlı olmadan seçim sürecini yönetti adaylar. Genellikle sosyal medyayı kullanarak seçmenine kestirme yoldan ulaşmaya çalıştı. Zaten son yıllarda iyice can çekişen yerel basın ise bu seçimde de çok dikkate alınmadı diyebiliriz.

 

Meslektaşlarımız kendilerince bir şeyler yapmaya çalıştı ama hani o herkesin bizi gördüğünde ‘harman zamanı’ dedikleri olay çok da görüldüğü ve söylendiği gibi değil. Harmana çakallar dadandı bizlerde o harmandan istediğimiz verimi alamadık.

 

Konumuza dönelim. Lütfen son günlerde sırf siyasi çıkarlarımız için birbirimizi kırmayalım. Bu tür söylemleri son dönemde fazla görüyorum bu da güzel bir gelişme ancak yine de her şeyi mübah bilen önemli bir kesim var gücüyle rakibine saldırmaya devam ediyor. Çok hoş bir durum değil. 1 Nisan sabahı yine karşılıklı selamlaşacağız. En azından bir selam verecek yüzümüz kalsın istiyorum. Yani kısaca sandığa ve oradan çıkacak sonuca da saygı duymamız gerekiyor.

 

Aslında en başta kendimize saygı duymamız gerektiği inancındayım. Çünkü kendisine saygısı olmayan toplumların başkasına saygısını beklemek çok da doğru olmaz. Öncelikle egosuz bir biçimde kendimizi sevmeli ve çevremize sevgi ve saygıyla bakmalıyız. Öncelikle karşımızdakini anlayabilmek, onun ne dediğini iyi dinlemek de çok önemli. Bu noktadan hareketle seçim sürecinde tabi ki, kırıcı sözler sarf ettiklerimiz veya söylediklerimize kırılmış insanlar olur. Bu dönemlerde bu tür şeylerin olabileceği düşüncesinden hareketle seçim sonrası daha anlayışlı ve daha sevgi dolu olmalıyız.

 

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum çok iç açıcı değil. Uzmanların karamsar tabloları seçim sonrası için bizleri daha da çok endişelendiriyor. Daha çok birbirimize sahip çıkmamız gerekiyor. Daha çok sarılmamız gerekiyor. Daha çok karşımızdakini dinlememiz gerekiyor. Daha çok sevmemiz gerekiyor. Özellikle dışarıdan bizlerin ülke olarak çökmesini bekleyen, ellerini ovuşturanlara en güzel cevabın Çanakkale ruhuyla birbirimize sahip çıkmak ve sarılmak olduğunu söylemek istiyorum. Düşmanlıkları bir tarafa bırakıp adım atmayı karşı taraftan beklemeden, o adımı biz atalım.


Başkasına oy veriyorsun diye ne vatan haini olursun, he de kişiliğinden vazgeçersin. Diğerine oy veriyorsun diye ne dininden olursun, ne memleketinden. 31 Mart sadece tercihimizi kullanacağımız, yerelde kente kimlerin hizmet etmesi gerektiği konusunda kararımızı vereceğimiz bir tarih. Hepsi bu. Konuyu başka taraflara çekip tartışma ortamlarını gerginleştirmek çok da mantıklı gelmiyor bana. Kavgadan uzak bir anlayışla bu seçimi ve sonrasını iyi düşünerek hareket etmeliyiz. Ülkemiz üzerinde bir oyun oynandığı ve milli sınırlarımız tehlikeye girdiğinde nasıl bir bütün olduğumuzu zaten anlatmaya gerek yok. Onun için boşuna birbirimizi üzmeden bu seçimi de atlatalım. Tekirdağ’ımız ve ülkemiz için hayırlı olsun.


Yayınlanma Tarihi : 2019-03-27 18:24:15
Okunma Sayısı : 1458
kiremitçiler

Özkan DİKMEN Diğer Yazıları