
Habibe Tilki UZEL
Devran Döner
Gökçe Bayol çok iyi iş çıkardı
Cumhuriyet Halk Partisi Süleymanpaşa İlçe Başkanlığı seçimi dün yapıldı ve ilk kısmı Gökçe Bayol kazandı. Köylerde de yapıldıktan sonra tam olarak seçim bitmiş olacak.
Bu seçim aslında yalnızca bir “delegelerin tercihi” meselesi değildi. Bu yarış, Süleymanpaşa’daki siyaset kulvarını şekillendirecek, hatta belediye koridorlarındaki güç dengelerini de yeniden tartışmaya açacak kadar önemliydi.
Mevcut başkan Ali Engin’e karşı Gökçe Bayol’un çıkışı, ilk roundu kazandırdı. Üstelik arkasında eski il-ilçe başkanlarından tutun da belediye başkanı ve yardımcılarına kadar geniş bir destek hattı olmasına rağmen tablo, Gökçe Bayol’un ciddi bir ivme yakaladığını gösterdi. Bu sonuç, aslında yıllardır “seçim kaybetse bile parti içindeki gücü garanti” görülen anlayışa verilmiş bir cevap niteliğinde.
Mevcut yönetim oyuna çok sert, çok hırslı girdi. Ancak belli ki dersine iyi çalışmamış. Delegelerin nabzını tutmak yerine kulis desteğine güvenmek, onları sahada zayıflattı. Şimdi kendi kurdukları oyunun kurallarında kendileri zorlanıyorlar. Çünkü Süleymanpaşa CHP’sinde siyaset yalnızca tabeladan ibaret değil; her mahallenin, her köyün, her delegenin hafızasında yılların biriktirdiği hesaplar var.
Öyle ki, kaybederlerse parti binasına dahi giremeyeceklerini bilen bir yönetim var karşımızda. O sertlik, o öfke, aslında biraz da bu korkudan besleniyor.
Bir hatırlatma yapmakta bence fayda var: Candan Yüceer’in adaylık konuşması sırasında aynı yönetim “aşağıya bile inme” tenezzülünde bulunmamıştı. İşte siyaset böyle bir şeydir… İlla ki devran döner.
Bugün kazanıyor görünen, yarın kaybedebilir. Bugün “bizim yanımızda” denilen kitle, yarın rakip safta alkış tutabilir. Bayol’un ilk roundu alması, işte bu devranın döndüğünün işaret fişeği oldu. Şimdi gözler köy seçimlerinde. Orada verilecek karar, yalnızca bir ilçe başkanını değil, Süleymanpaşa’da CHP’nin gelecekteki yol haritasını da belirleyecek.
Kısacası, bu seçimin kaybedeni yalnızca bir isim olmayacak. Asıl kaybeden, tabanın sesini dinlemeyi reddeden, “ben olmazsam hiçbir şey olmaz” anlayışı olacak. Ve unutmayalım ki siyasette en büyük kayıp, parti binasına dahi çıkamayacak hale gelmektir.
E biliyorlar, kaybettiklerinde CHP binasından içeri giremeyecekler…
Okunma Sayısı : 260
